SANCAK LİFE GROUP İNŞAAT YÖNETİM KURULU BAŞKANI SUAT BOZKURT:

“OFİS MÜTEAHHİTLİĞİNDEN ÇIKIP ŞANTİYE MÜTEAHHİTLİĞİNE GEÇMEMİZ GEREKİYOR”

Sancak Life Group İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Suat Bozkurt, “Yakın tarihte akılda fikirde olmayan bir deprem yaşadık. Asrın felaketi olarak adlandırıldı. Çünkü böyle bir deprem görülmemişti. Bizim gördüğümüz tehlikelerden bir tanesi şu, İnşaat sektöründeki arkadaşlarımızın halen maliyet odaklı çalışmaları var. Depremden dolayı yapı denetimler daha dikkatli. Belediyeler şu anda daha titiz çalışmalar sergiliyor ama bunun yanı sıra ofis müteahhitliğinden çıkıp şantiye müteahhitliğine geçmemiz gerekiyor. Bizim orada dökülen betonu, demirci ustasına vereceğimiz direktifler daha sonrasındaki kaba ve ince bölümündeki aşamaları kontrol etmemiz gerekiyor. Mühendisimizin eksiği olabilir. Mimarımızın eksiği olabilir ama biz üretici olmamız hasebiyle bu açıkları bizim kapatmamız gerekiyor” dedi.

Sancak Life Group İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Suat Bozkurt, “Biz 2024 yılında Onkoloji projemiz ile gayet iyi bir yıl geçirdik. Satış potansiyelimiz de gayet yeterliydi. Pazardan beklentimizin üzerinde rağbet gördük. Bunun için halkımıza da ayrıca teşekkürü borç bilirim. Yeni projemizle 2025 yılına girdik ve hâlen devam ediyoruz. Şuanda temel aşamasında olmamıza rağmen insanların bize olan talebi bizi gerçekten mutlu ediyor” diyerek Sancak Life Group İnşaat’ın çalışmaları ve hedefleri  hakkında Ortadoğu Business'ın sorularını yanıtladı:

Sancak Life Group inşaatın kuruluşundan bu zamana kadar geçen süreç ile ilgili bilgi verir misiniz?

1988 Gaziantep doğumluyum ve 3 çocuk babasıyım. Bir Gaziantepli olarak şehrimizde inşaat ve gayrimenkul üzerine faaliyet gösteriyoruz. Kardeşlerim ve ekibim gayrimenkul sektörü ile ilgilenirken, inşaat sektöründe ise benimle birlikte mimar ve mühendislerimizle faaliyet gösteriyoruz. 1990’lı yılların sonuna doğru aile şirketi olarak inşaat sektöründe yolculuğumuz başladı. Uzun süre alayda tecrübe edindikten sonra, sektörde profesyonelleşme kararı aldım. Bizler sektöre profesyonel anlamda 2011 yılında başladık. Ailemin müteahhit kökenli olması sektör yolculuğumun en büyük şanslarından biriydi. Kuruluşumuzdan bu yana önceliğimiz hep dürüstlük ve güven oldu. Hiçbir zaman parayı ön planda tutmayarak ve dost edinerek bu sektörde yer almaya devam ettik. Gaziantep’te güzel ve rahat yaşam alanları, engelli vatandaşlarımız için yaşam alanları, ekonomik gücü kısıtlı olan vatandaşlarımız için ve bütçesi daha geniş olan vatandaşlarımız için de bölgesel olarak konut yapmayı planladık. Bunu da başardık. Bu çalışmalarımızı da devam ettirerek her bütçeye uygun konutlar yapmaya devam edeceğiz.

İnşaat firması olarak proje kapasiteniz nedir?

Ülke şartları, inşaat sektörü için önemli bir kompozisyon faktörü olabiliyor. Özellikle ekonomik dalgalanmalara ve pazar koşullarına göre sistemlerin planlanması ve hayata önemli bir denge sağlanır. Bu bağlamda, sağlam öz sermaye ve güvenilir iş ortaklıklarıyla kalıcı, ülke koşullarının sunduğu fırsatlar avantajına dönüştürüyoruz. genişleyen şehirleşme ve konut hacminin göz önünde bulundurulduğunu, projelerimizi her zaman hedef kitleye hitap edecek şekilde ve bölge dinamiklerine uygun olarak şekillendiriyoruz

Son dönemdeki projelerimizde, özellikle 30 dairelik ve 40 dairelik konut projelerimizde, ülkenin ekonomik yapısına göre uygun fiyat/performans dengesi kurarak ve kaliteyi ön planda tutarak güçlü bir yapıya sahip olmayı başarmayı başardık. Karataş projemizde ise, premium konsept ve ticari alanlar bir arada sunarak, hem konut hem de iş faaliyetlerine değiniyor

Gaziantep bölgesinde farklı muhitlerde gerçekleşen projelerimiz, bölgesel zenginlik yapısı ve potansiyelinden faydalanarak sektördeki yerimizi geliştirmeyi hedefliyoruz. Her değişme koşulları koşullarına uygun hareket ederek sağlam adımlarla ilerlemeye devam etmektedir.

Bu projemizde de her katta 4 daire altta da 4 ticarimiz olmak üzere 28 bağımsız bölüm inşa ediyoruz. 80 santimlik radye temelimizi, c 30 sınıf betonumuzu, taşıyıcı kolonlarımızı, kirişlerimizi bunun yanı sıra mimari ve iç görselde estetiği çok fazla ön planda tuttuk. Abartmadan lüksü artık sıradan hale getirmek istiyoruz. Çünkü lükse insanlar ulaşamamak yerine lüksü daha uygun fiyatlarla elde edip en güzel şekilde yaşasınlar istiyoruz. Kat yüksekliklerimiz 3.20 metreye yükseliyor. 3,5+1’lerimizde balkonlarımız ve tüm alanlarımız yerden ısıtmalıdır. 3 tane balkonumuz mevcut. Yemek odamız, yeşil alanımız ve kurutma balkonumuz olmak üzere 3 açık alanımız var. Bunları cam balkonla biz kendimiz firma olarak kapatıyoruz. Elektrik, avize, aydınlatma, mobilya, ankastreler, evyeler ve bataryalar bunların hepsini bizzat yaparak ev sahiplerine temin edip hazır hale getiriyoruz. Ancak burada en önemli özelliklerden bir tanesi akıllı daire. Akıllı sistem yapıyoruz ama söz de akıllı sistem yapmıyoruz. Bina girişimizde hırsızlığa ve yabancı kişilerin binaya girmemesi adına yüz ve parmak tanıma sistemi tasarladık. Dairemizin içinde hareket sensörü, duman sensörü, asansörümüzü kata çağırma özelliği, doğalgaz, elektrik ve suyu açıp kapatma özelliğini de uygulamak üzere yeni projemizi inşa ediyoruz. Bunun yanı sıra iskan ve abonelik ücretlerini de satış fiyatımızın içinde belirledik. Tamamen tek ücret, anahtar teslim hizmet sunuyoruz. Bundan sonraki serüvende Türkiye’nin ekonomik şartları çerçevesinde kendimizi çok zora sokmadan sektörel anlamda sıkıntılı bir dönemden geçtiğimiz bu zamanlarda öz sermaye gücümüzle yapabildiğimizin en iyisini yapmaya gayret ediyoruz. Burada bu yolu izlememizdeki en önemli nedenlerden bir tanesi biz özsermaye ile çalışan bir firmayız. Yani kredi ve farklı faiz sistemleri ile çalışmıyoruz. Bu da bize artı bir güç sağlıyor. Ayrıca büyük bir motivasyon da sağlıyor. İnancımız gereği faiz hassasiyetimiz olduğu için Rabbim bize her daim yardım ediyor. İnancımız doğrultusunda ilerlememiz, bizi her zaman için insanların nazarında ve çevresel olarak hep ön planda tutuyor Elamdülillah. Yılların bize getirdiği tecrübe ve donanımla artı-eksilerimizi harmanlıyoruz. Bu anlamda sektörel bazlı hem akademik çalışmayı tamamlamaya çalışıyoruz, hem bu işin alaylı kısmını hem de mektepli kısmını tamamlamak üzereyiz. Şu anda emlak yönetimi ikinci sınıf öğrencisiyim. İkinci üniversitemi okuyorum. Çalıştığımız ekibin tamamı profesyonel olduğundan onlara yaraşır bir yönetici olmaya çalışıyorum. Ekibimizin tamamı kendi alanlarında ihtisaslarını bitirmiş ve uzun yıllar tecrübe edinmiş insanlardan oluşuyor.

Gaziantep’teki gayrimenkul fiyatlarının çok yüksek olmasının sebebi nedir sizce?

Biz müteahhitler olarak en büyük yakındığımız dertlerden bir tanesi arsa bedellerinin yüksek olması ve belediyelerin imar planı içerisinde yüzde elli ve üzeri almış oldukları bedellerdir. Diyelim ki bugün imara giren bir yeriniz var. 10 bin metrekareden bahsediyoruz. Bunun yüzde ellisini ya da altmışını bazı belediyeler alıyor. Yine bazı belediyelerde bu oran daha aşağıda da olabiliyor tabiki. Günün sonunda otomatik olarak insanlara pahalı arsa temas ediyor. Türkiye’nin ekonomik ve enflasyon şartlarıyla birlikte hepsini harmanladığımız zaman malesef yüksek rakam çıkıyor. Asgari ücretin nerdeyse bir kira bedeli olduğu, memur maaşlarının kıt kanaat geçim sağladığı bir dönemde insanların 3,5 ve 10 Milyona hatta lüks projeler için 30-40 Milyonlara daireden bahsettiğimiz dönemde insanlar tabi ki zorlanıyor. Biz müteahhitler olarak (benim de şahsi fikrimdir) Şehitkamil, Şahinbey veya herhangi bir belediye olduğu hiç önemli değil daha düşük bedellerle imar açılıp istimlak edilen yerlerin daha randımanlı bir hale gelmesi için bizlerin uygun arsa mal etmesi lazım. Biz enflasyona karşı ezilmeyelim, vatandaşımıza da sahip çıkalım. Evet üretim yapıyoruz. Üretimin içinde ülkemize ve şehrimize istihdam sağlıyoruz. Bugün bir şantiyedeki 50 yada 100 dairelik projede yıl bazlı baktığımızda 300’e yakın emekçi abimiz ve kardeşimiz çalışıyor. Bu aslında ciddi bir istihdamdır. Bunun hükümet tarafından desteklenmesi belediyeler, tarafından da bizlere yol açılması gerektiğini düşünüyorum. Hem istihdam sağlayabilmemiz, hem de vatandaşlarımızı uygun maliyetle ev sahibi yapabilmemizin olmazsa olmazlarında biri de budur.

Sektörünüzün sorunları var mı? Var ise sizce çözüm yolları nelerdir?

Yakın tarihte akılda fikirde olmayan bir deprem yaşadık. Asrın felaketi olarak adlandırıldı. Çünkü böyle bir deprem görülmemişti. Bizim gördüğümüz tehlikelerden bir tanesi şu, inşaat sektöründeki bazı arkadaşlarımızın halen maliyet odaklı çalışmaları. Maliyet konusunda az önce bahsettiğim sorunların üstesinden gelindiği takdirde sektördaşlarımızın da bu yollara müracaat etmeyeceği inancındayım. Artık yapı denetimler daha dikkatli. Belediyeler şu anda daha titiz çalışmalar sergiliyor ama bunun yanı sıra ofis müteahhitliğinden çıkıp şantiye müteahhitliğine geçmemiz gerekiyor. Bizim orada dökülen betonu,  ustalarımıza vereceğimiz direktifler daha sonrasında kaba ve ince bölümündeki aşamaları kontrol etmemiz gerekiyor. Mühendisimizin eksiği olabilir, mimarımızın eksiği olabilir ancak üretici olmamız hasebiyle bu açıkları bizim kapatmamız gerekiyor. Aynı zamanda ustalarımızın ve ekiplerinin de insani, vicdani ve ahlaki değerleri taşıyıp özveriyle çalışmaları, her türlü güvenlik tedbirlerini almaları ve uygulamaları gerekiyor. “Kontrol güvene mani değildir” sözü hayat prensiplerimden biridir, ve bu prensip doğrultusunda en iyi işin dahi denetimini bizzat yerinde yapmamız gerektiği görüşündeyim. Ofislerimizden birazcık çıkıp, yapılarımızı belediye veya diğer ilgili kurumların haricinde kendimizin de denetlemesinin şart olduğu kanaatindeyim. Yine söylüyorum bizim şehrimiz deprem görmüş bir şehir. 3 milyona yakın nüfuslu bir şehirden bahsediyoruz. Bugün iki ilçesi 54 ilden büyük olan Şahinbey ve Şehitkamil gibi 1 Milyonluk nüfuslu ilçelerimiz var. Bu bölgede yatay mimariye geçilmesini talep ediyoruz. Yani dikey mimaride de sağlam yapılar hayat kurtarabilir, evet. Ama bizim hem can hem mal güvenliğimiz için kesinlikle yatay mimariye geçmemiz gerekiyor. Bizlerin kâr odaklı değil aksine tamamıyla insani, vicdani ve ahlaki değerlerimizi ön planda tutup yatay mimariyi de uygulayıp depremde olası kayıpları azaltmayı hedeflememiz şart. Bundan dolayı belediyelerin kesinlikle yatay mimari için müteahhitlerin yolunu açması lazım. Gerekirse belediyelerin fedakârlık etmesi lazım. Koşullar sağlandıktan sonra Sancak Life, üstüne düşeni yapmaya daima hazırdır.

Sancak Life Group olarak 2024 yılını nasıl geçirdiniz? 2025 yılında çalışmalarınız ve hedefleriniz nelerdir?

2024 yılı bizim için aslında güzel geçti. Ülke adına zor bir dönem geçiriyoruz. Her zaman için şöyle bir tabir vardır: kaliteli ürün kaliteli fiyata ve kaliteli insanlara anlayışıyla ilerlediğimiz için, insanlar da bizim yaptığımız projelerin kalitesini ve niteliğini biliyorlar. Bundan dolayı da bizim yapacağımız projeleri beklediler. Başka yerden konut ve gayrimenkul almadılar. Çünkü deprem görmüş bir şehir, yıpranmış binalar 2023 yılı şubat ayının 6’sından bu yana yaklaşık 3 bin artçı depremler olmuş. İnsanlar artık deprem görmemiş binalar, sağlam müteahhitlik ve yapılar ile daire ve gayrimenkul almak istiyorlar. Rahatça oturup yaşamak istiyorlar. Sancaklife da tam olarak burada devreye giriyor. Biz 2024 yılında Onkoloji projemiz ile gayet iyi geçirdik. Satışlarımız da gayet iyiydi. Pazar beklentimiz ülke ortalamasının üzerinde karşılandı ve bundan büyük mutluluk duyduk. 2024 yılında beklediğimiz verimi elde ettik. Çünkü vatandaşımızın taleplerine tam cevap verdik. Yeni projemizde de aynı vizyonla 2025 yılına girdik. Şu anda devam ediyoruz.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mıdır?

Sancak Life ailesinin önceliği her zaman için Gaziantepli hemşerilerimize kaliteli, faizsiz, islami kurallar, ahlaki ve etik kurallar içinde yaşam alanları inşa etmektir. Maddi kazanımdan ziyade insan kazanmaya ve itibar inşa etmeye önem gösterdik. Anlatmak istediğim durumu, firmamızın yapılarına daha önce yatırım yapan ve gayrimenkul yatırımlarında bizden hizmet alan yüzlerce referansımız çok iyi bir örnek olacaktır. Bizim referansımız aslında dostluklarımızın ta kendisidir. Biz müşteri demiyoruz. Çünkü hepsini dostumuz ve ailemiz olarak değerlendiriyoruz. Teşekkür ederim.

Ülke şartları, inşaat sektörü için önemli bir kompozisyon faktörü olabiliyor. Özellikle ekonomik dalgalanmalara ve pazar koşullarına göre sistemlerin planlanması ve hayata önemli bir denge sağlanır. Bu bağlamda, sağlam öz sermaye ve güvenilir iş ortaklıklarıyla kalıcı, ülke koşullarının sunduğu fırsatlar avantajına dönüştürüyoruz. genişleyen şehirleşme ve konut hacminin göz önünde bulundurulduğunu, projelerimizi her zaman hedef kitleye hitap edecek şekilde ve bölge dinamiklerine uygun olarak şekillendiriyoruz

Son dönemdeki projelerimizde, özellikle 30 dairelik ve 40 dairelik konut projelerimizde, ülkenin ekonomik yapısına göre uygun fiyat/performans dengesi kurarak ve kaliteyi ön planda tutarak güçlü bir yapıya sahip olmayı başarmayı başardık. Karataş projemizde ise, premium konsept ve ticari alanlar bir arada sunarak, hem konut hem de iş faaliyetlerine değiniyor

Gaziantep bölgesinde farklı muhitlerde gerçekleşen projelerimiz, bölgesel zenginlik yapısı ve potansiyelinden faydalanarak sektördeki yerimizi geliştirmeyi hedefliyoruz. Her değişme koşulları koşullarına uygun hareket ederek sağlam adımlarla ilerlemeye devam etmektedir.